bugün

entry'ler (238)

recep ivedik

Dün ilk okul üçüncü sınıfta okuyan kardeşimi okula götürmüştüm. Okula vardığımızda on kadar arkadaşı koşup yanımıza geldiler. Ben de sevdim kerataları. Şımarmaları hoşuma gider. Onlar da dururlar mı, o kadar rahat oldular ki bana karşı. Arabanın orasına burasına dokunuyorlar. Vay be!..abi bunu baban mı aldı demez mi birtanesi. Ben öyle şaşırdım ki böyle bir söz buncacık çocuktan nasıl çıktı diye şaşakalmışken öbür arkadaşı daha edep bilen bir kişilik olmalı ki ona şu tepkiyi verdi: "Gonuşma leyn"
Ne denilebilirdi ki, içimden ahh Recep ivedik senin...dedim. Öyle ya o çocuk bir hamurdu. Ona kızamazdım.

aglarken mendilin bitmesi

atalarımız ne demiş;
(bkz: ayağını yorganına göre uzatmak)

allah in hastalari amerika ya yonlendirmesi

(bkz: beni türk hekimlerine emanet edin)

ölürken gülmeye çalışmak

cehenneme gitmiyorum mesajı veriyordur.

facebook

bana geçmişini, geleceğini, soyunu sopunu, dinini, milletini, alışkanlıklarını, özel yaşamını forward et; sana hangi reklam uygun söyleyeyim.

muhammed ismini itici bulmayan insan

muhammed ismini itici bulan insanı tedavi edebilecek insandır. Zira normaldir.

minibuste ideolojik degisim yasayan insan

hayatın zorlukları insanları isyana teşvik eder. özellikle insana değerin verilmediği günümüzde insanlar büyük bir umutsuzluğa itilmekte ve insanın madde karşısındaki değer kaybedişi hayretler içinde izlenmektedir. bu, hayatın her alanında olduğu gibi belediye minibüslerinde de karşımıza çıkmaktadır.
ben çok gördüm antalyada; adam minibüse ülkücü olarak biniyor, komunist olarak iniyor...
eee zor.

egitim kitlelerin afyonudur

tam da öyledir.
eğitimin objektif ve çok genel bir tanımı şöyledir: Eleştirel ve sistematik düşünebilmeyi öğretmektir.
ancak eğitim bu işlevini yapamamaktadır ülkemizde ve dünyada. yani kapitalist sistem içerisindeki eğitim ideolojik aygıt olmaktan öteye geçememektedir.
önerme doğrudur...

turklerin geri kalma nedenleri

geride kalmamız...
'' dünle beraber gitti cancağızım // artık yeni şeyler söylemek lazım ''.
örnek:
biz hep şöyle başlayan cümlelerden öteye geçemiyoruz '' atalarımız serhat boylarındayken...''
insan sormaz mı ''ben ne yapıyorum'' şimdi diye?

avazım çıktığı kadar susuyorum

içine bağırma durumudur. bağırma işi devam eder yine.

karincalarin komunist olmasi

hakkaten olabilir. geçen bir karınca gördüm de yerde kıvranıyordu. aldım elime belki iyi ederim diye. bir baktım ki elimi ısırdı.
-kardeş ne yapıyorsun dedim sana yardım ediyorum ben.
-hayır bırak beni dedi. hem üstüme basıyorsun hem de kurtarmaya çalışıyorsun.

içim fena oldu şimdi.

kalanlarin ardindan

suavi' den dinlediğimde beni bitiren bir şarkıdır. bir söyler ki...

ah tam da gelmişken sevdalı baharda
olur mu bu veda

suavi

harika bir ses rengine sahiptir. onun ilk şarkısını dinlediğimde kafamda canlandırdığım suavi o değildi. onu gördüğümde dublaj yapmışlardır diye düşündüm. ama sonra o sesin ondan çıktığına emin oldum. evet o ses o koca sakallı kel adamdan çıkıyordu.
zamanla suretini de beğendim sempatik biri.
dinlerim...

oss ye sadece son gun calisan ogrenci modeli

bir arkadaş öss sabahı gün doğmadan kalkmıştı ve büyük bir sorumluluk bilinciyle matematik konu anlatımından başlamıştı çalışmaya. beni yıllardır düşündürdü bu sahne. onu sabahın köründe kaldıran neydi diye? ve o özlü söz geldi aklıma ''hiçbir başarıya çiçekli yollardan gidilmez'' hıçkırıklara boğulmuştum. helal olsundu.

taninmayan birine asik olmak

aşk birini tanımamaktır zaten. tanımlamaktır.
kafanızda tasavvur edersiniz ve o surete başka bir anlam yüklersiniz. tam da bunu anlatmıştım bir şiirimde. onu yazmadan edemeyeceğim:

güz

güz ayları dokunuyor
benim büyük hüznüme
dökülmedi sadece yapraklar
çıldırasıya sıkışan göz yaşları
akmak için yol arıyordu
mevsim güzdü
bahaneydi güz

ben saati senin gelmene kuruyorum hep
gelirsen eteklerim zil çalacak
kül rengi göklerim açılacak
sen gelmeyecek misin?
bak yoksa şimşekler çakacak
belki hayatımda
darmadağın eden deprem olacak

senin yokluğun da güzel
yokluğunda sevdim daha çok seni
belki hiç olmadığın halinle tasavvur ettim
hiçbiri değildin belki
belki daha fazlası
16.09.2007/Antalya

yaran facebook grupları

altın portakalda çalışıp parasını alamayanlar grubu.

adolf hitler

seçimle iş başına gelmiştir ve en büyük seçim vaadi her alman kadınına bir erkek temin etme vaadiydi. Çünkü savaşlarda alman erkek nüfusu telef olmuştu.

hakan yakın

son attığı golle uzaklaşıverdi.

cengiz aytmatov

ölümünü yeni öğrendiğim büyüğüm. yeni öğrendim çünkü bizim medyamızın daha önemli işleri var.
ölümü içimi burktu. hakkı var bütün türk milleti üzerinde. hakkı kaldı bütün insanlık üzerinde.
ona helal edecek hakkımız yok ki hakkımızı helal edelim. hakkını helal et büyük insan. yüreğimiz senin yüreğin. hala yaşıyorsun bak.
bu kolhozda senin sözün geçecek...
mekanın cennet olsun.

deniz gezmiş

kimine göre vatan haini, kimine göre vatansever.
bana göre de vatansever.